Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesi, Türkiye’de uzun süredir gündemde olan sosyal güvenlik reformlarından biridir ve 2023 yılında yürürlüğe girmesiyle milyonlarca vatandaşı doğrudan etkiledi. Ancak 2025 yılı itibarıyla bu düzenlemenin devlete olan ekonomik yansımaları daha görünür hale gelmiştir. Bu yazıda EYT’nin 2025 yılındaki mali boyutunu, devlet bütçesine etkisini, SGK üzerindeki yükünü ve genel ekonomik dengelerle olan ilişkisini detaylı şekilde inceliyoruz.
EYT’nin 2025 Yılındaki Bütçeye Etkisi Nedir?
EYT düzenlemesi 2025 yılı itibarıyla devlet bütçesinde belirgin bir yük oluşturmaya devam etmektedir. Yaklaşık 2.5 milyon kişiyi etkileyen bu düzenleme kapsamında emekli aylığı bağlanan kişilerin sayısı her geçen yıl artarken, bu da Hazine’nin karşılaması gereken emekli maaşı yükünü büyütmektedir. 2025 yılı için EYT kapsamında emekli edilen vatandaşlara ödenen maaşların toplam maliyeti yaklaşık olarak 375 milyar TL civarına ulaşmış ve bu rakam sosyal güvenlik harcamalarının önemli bir bölümünü oluşturmuştur.
SGK Üzerindeki EYT Kaynaklı Yük Artıyor mu?
2025 yılı itibarıyla SGK’nın aktüeryal dengesinde bozulmalar meydana gelmiştir. Özellikle genç nüfusun çalışma hayatına geç katılması ve kayıt dışı istihdam oranlarının yüksekliği, sistemin prim geliri dengesini olumsuz etkilemiştir. EYT ile erken emekli olan kişilere uzun vadeli maaş ödemeleri yapılması, SGK’nın sürdürülebilirliği açısından risk oluştururken, prim-to-maas oranlarındaki düşüş kurumun finansal dengesini daha kırılgan hale getirmiştir.

EYT Maliyeti Vergi Gelirleriyle Karşılanabilir mi?
Devlet, 2025 yılında EYT’nin maliyetini karşılamak için büyük ölçüde genel bütçe gelirlerinden ve özellikle dolaylı vergilerden faydalanmaktadır. Ancak bu durum, kamu hizmetlerine ayrılabilecek kaynakları sınırlandırmakta ve yatırım harcamalarını kısıtlamaktadır. Dolayısıyla EYT maliyeti sadece SGK’yı değil, dolaylı olarak tüm kamu hizmetlerini ve altyapı projelerini de etkileyen bir kalem haline gelmiştir.
EYT’nin Ekonomiye Genel Etkileri Nelerdir?
EYT düzenlemesiyle emekli olan vatandaşların çoğu, emeklilik sonrasında ek gelir amacıyla kayıt dışı ya da düşük maaşlı işlerde çalışmaya devam etmektedir. Bu durum, iş gücü piyasasında genç işsizliğini artırma riski taşımaktadır. Ayrıca emeklilik maaşlarına aktarılan büyük bütçe kaynakları, üretken sektörlerde yatırım yapılmasını engelleyerek uzun vadeli ekonomik büyüme hedefleriyle çelişmektedir. Yine de kısa vadede hane halkı gelirlerini artırması nedeniyle tüketim talebine pozitif etki yaptığı da görülmektedir.
EYT’nin 2025 Yılına Ait Maliyet Tablosu
Aşağıdaki tabloda 2025 yılı itibarıyla EYT’nin farklı kalemler üzerindeki etkileri özetlenmiştir:
Kategori | Tahmini Maliyet (TL) | Açıklama |
---|---|---|
Emekli Aylıkları Toplamı | 375 Milyar | 2.5 milyon kişiye aylık ortalama 12.500 TL |
İkramiye ve Yan Ödemeler | 40 Milyar | Bayram ikramiyeleri ve diğer ödemeler |
Sağlık Hizmetleri Katkı Payı | 25 Milyar | EYT’lilerin sağlık harcamaları |
Toplam Yıllık EYT Maliyeti | 440 Milyar | 2025 yılı genel toplam |
Gelecek Yıllarda Maliyet Daha da Artar mı?
Mevcut emeklilik sistemi değişmediği sürece EYT kaynaklı maliyetlerin artmaya devam edeceği öngörülmektedir. 2025 yılında 2.5 milyon olan EYT’li sayısı, yaş kriterlerine uyan yeni kişilerin eklenmesiyle önümüzdeki 5 yılda 3.5 milyonu aşabilir. Bu da toplam bütçeden EYT’ye ayrılacak payın daha da artması ve diğer sosyal harcamaların kısıtlanması anlamına gelmektedir. Devletin bu artışı dengeleyebilmesi için ya prim sistemini güçlendirmesi ya da emeklilik sisteminde reform yapması gerektiği değerlendirilmektedir.
Emekli Aylıkları Geçim İçin Yeterli mi?
2025 yılı itibarıyla EYT kapsamında emekli olan vatandaşlara ödenen ortalama aylık 12.500 TL civarındadır. Ancak ülke genelindeki enflasyon ve artan yaşam maliyetleri dikkate alındığında bu miktarın özellikle büyük şehirlerde geçim için yetersiz olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle EYT’liler, genellikle ek gelir arayışı içerisine girmekte ve emeklilik sonrası da aktif olarak çalışmaya devam etmektedirler.
Erken Emeklilik Sistemi Sürdürülebilir mi?
EYT örneğinde görüldüğü üzere erken emeklilik uygulamaları, kısa vadede sosyal memnuniyet sağlasa da uzun vadede mali sürdürülebilirliği zorlamaktadır. Türkiye gibi genç nüfusu giderek azalan ve yaşlı nüfusu artan ülkelerde, bu tür sistemler daha dengeli ve prim esaslı biçimde yeniden yapılandırılmalıdır. Aksi takdirde hem emekli maaşları düşebilir hem de SGK sisteminde açıklar büyüyebilir.

Sıkça Sorulan Sorular
EYT’nin Maliyeti ile ilgili sıkça sorulan sorular şu şekildedir.
EYT kapsamında kaç kişi emekli oldu?
2025 yılı itibarıyla EYT kapsamında yaklaşık 2.5 milyon kişi emekli olmuştur. Bu sayı ilerleyen yıllarda yaş kriterlerini karşılayan yeni bireylerle daha da artacaktır.
EYT’lilere aylık ne kadar maaş ödeniyor?
EYT’lilere 2025 yılında ödenen ortalama aylık maaş 12.000-13.000 TL aralığında değişmektedir. Bu rakam, prim gününe ve hizmet yılına göre farklılık gösterebilir.
EYT’nin devlete maliyeti ne kadar oldu?
2025 yılında EYT düzenlemesinin devlete toplam maliyeti yaklaşık 440 milyar TL olarak hesaplanmıştır. Bu maliyet her yıl artış göstermektedir.
SGK bu yükü karşılayabiliyor mu?
SGK bu maliyeti doğrudan karşılayamamakta ve Hazine’den destek almaktadır. Bu da bütçede diğer kalemlerde kısıntıya yol açmaktadır.
EYT’liler tekrar çalışabiliyor mu?
Evet, EYT kapsamında emekli olan bireyler tekrar çalışabiliyor. Ancak bazı durumlarda maaş kesintisi ya da sigorta primine ilişkin düzenlemeler uygulanabilmektedir.
Emekli maaşları enflasyona göre güncelleniyor mu?
Evet, emekli maaşları yılda iki kez enflasyon oranlarına göre güncellenmektedir. Ancak enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde artışlar yeterli bulunmamaktadır.
EYT sistemi sürdürülebilir mi?
Uzun vadede sürdürülebilirliği tartışmalıdır. Nüfus yapısı ve ekonomik göstergeler dikkate alındığında sistemin yeniden yapılandırılması gerekebilir.
Yeni EYT düzenlemeleri gündeme gelebilir mi?
Evet, artan maliyet ve yapısal sorunlar nedeniyle hükümetin ilerleyen yıllarda EYT sisteminde yeni düzenlemelere gitmesi mümkündür.